Terör Bağlantılı STK olur mu?
Biz terörle bağlantılı Sivil Toplum Kuruluşu olamayacağına inanıyoruz.
Terör Bağlantılı STK olur mu?
CM-HaberDetay-300x250
1 Kasım seçimleri öncesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu’ nun açıkladığı AK Parti seçim programının 95. Maddesinde ‘..Sivil Toplum Kuruluşları Çerçeve Yasası çıkaracağız..’ ifadesi yer alıyordu.
Sağlık-Der Konya Şubesi olarak üzerinde çalıştığımız bir konunun seçim programında yer almasından ziyadesi ile memnun olmuştuk. Bunun üzerine bir yazılı açıklamada bulunduk. Açıklama ‘Sivil Toplum Yasasına Müdahil Olmak İstiyoruz’* başlığı ile basında geniş olarak yer aldı.
Konya Milletvekilimiz Ahmet Sorgun Bey, görev yaptığımız kuruma seçim çalışması kapsamında ziyarete gelmişti. Sivil toplum konusundaki bu düşüncemizden kendisine de bahsettik.
Akabinde, yine 1 Kasım seçimleri öncesinde Konya Milletvekillerimiz Halil Etyemez ve Dr Hüsniye Erdoğan’a projelerimizi anlatma fırsatı bulmuştuk, bu görüşmede de aynı konuya temas ettik.
Konuya iki başlıkta vurgu yaptık. Birincisi topluma pozitif katkı sunduğu düşünülen, toplumda bildiğimiz tanıdığımız sivil toplum kuruluşlarının; 2023 hedefine uygun, toplumsal ve kültürel sorunlara derman olacak, yeni bir vizyona kavuşturulması ve tabir yerinde ise kendilerini update (güncelleme) yapmasının yolunun açılmasını, ülke siyaseti ile doğru orantılı ulusal ve uluslar arası çalışmalar geliştirilmesi ve bu husus da kamu- stk işbirliği yapılmasının doğru olacağını söylemiştik.
İkinci olarak ise toplumun genel geçer değerlerine taban tabana zıt, terör örgütlerinin paydaşı olduğu hissiyatını sergileyen sivil toplum örgütlerine karşı aşırı müsamahakâr tavrın terk edilmesi gerektiğini dile getirmiştik.
Sivil toplum kuruluşu olarak, sözümüz Konya’dan dışarı, Türk Tabipler Birliğinin terör örgütüne destek verdiği iddialarını yadırgadığımızı içimize sindiremediğimizi ifade etmiştik.
Bu bağlamda, bir sivil toplum kuruluşu olarak dilimiz varmasa da teröre destek veren sivil toplum kuruluşlarına müdahale edilmesi gerektiğini bildirmiştik.
Maksadımız hiçbir zaman bizim gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımayalım olmamıştı.
Lakin bu memlekette, bu memleketin evlatlarının ödediği aidatlarla bu memleketin imkânlarıyla teröre destek verilmemeliydi.
Bunun içinde önerimiz teröre destek veren sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin konusu suç teşkil eden iş ve eylemlerinden dolayı gerekli hukuki işlemlerin tesis edilmesiydi.
Bir başka çözüm önerimiz ise Anayasanın 135. Maddesinde değişiklik yaparak odaların Türkiye genelinde tek meslek odası kurulması zorunluluğunun ortadan kaldırılması olabileceğiydi.
Birçok doktor arkadaşımızın özellikle genel merkez ve bazı şube yönetimlerinde teröre destek verildiği iddiası gerekçesi ile tabip odasına üye olmadıklarını, olmakta istemediklerini işitmiştik. Zorunlu olarak üye olanların ise içi yana yana aidat ödediğini mecburiyet olmasa, odaya üye dahi olmayacaklarını duymuştuk.
Aslında bu durum, bir kesim için mesleki örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden biriydi. Onun için gerekirse birden çok meslek odası kurulabilmeli önerisini getirmiştik.
Diğer meslek gruplarının önündeki odalaşmaya yönelik engellerin kaldırılmasını, odaların Anayasanın 135. Maddesinde belirtilen görev alanlarının dışına çıkmaması gerektiğini, vatanına ve milletine ihanet eden, terörle bağlantılı veya maddi ve manevi destek veren sivil toplum kuruluşu olamayacağına, inandığımızı âcizane iletmiştik.
Biz terörle bağlantılı Sivil Toplum Kuruluşu olamayacağına inanıyoruz.
Ya siz?
Kaynak: Terör Bağlantılı STK olur mu?